top of page
  • Yazarın fotoğrafıBiriz Aydinç öztüzemen

Ölü Canlar

Ölü Canlar, 260 sayfa, 3 gün içerisinde, geri dönüşlerle bitirdiğim bir klasik. Bir yol hikayesi aslında. Başı belli, sonu Gogol tarafından devamı yakıldığı için belirsiz bir yol. Öylece bırakmış Çiçikov'u Gogol, kaderine terk etmiş.

Ölümünden sonra ikinci cildi toplamaya çalışmışlarsa da ben onu okumak istemedim. Saygı duymak gerek yazara, yaktıysa tüm yazdıklarını, okunmasını istememiş demek ki. Karakter yaratımı, tasvirlerinin akıl almaz ustalığı, akıcı kurgusu, bizi yanında hissettiren gerçeklik yapısı, ara sıra okuyucuya dönüp kendini, yazar olarak Gogol'u hatırlatması, ve sona doğru onu hedefine doğru yol almasında türlü türlü hilekarlıklar yapmaya zorlayan Çiçikov psikolojisini çözümleyişi...Müthiş...


"Doğanın üzerilerinde fazla uğraşmadığı, ince işleri için eğe, burgu gibi aletler kullanmadığı insanlar vardır; baltanın bir vuruşuyla burun, bir başka vuruşuyla dudaklar çıkmıştır ortaya; gözler için kocaman bir matkap kullanılmış ve bütün bu organlar tesviye edilmeden, ince işleri yapılmadan, “yaşıyor!” denilip salıverilmiştir."


Eser bitti, üstüne dün gece de rüyamda gördüm. Atlı arabasına binmiş, arabacısına hızla kasabadan ayrılmasını emrediyordu. Adam yine sarhoştu, Çiçikov yine umutlu....


NİKOLAY GOGOL, 1809’da Uk­ray­na’da doğ­du. Halk kültürünü yan­sıtmak­la bir­lik­te alı­şıl­mışın dışına çıkan ilk öyküle­ri Rus ede­bi­yatına ye­ni ve di­ri bir ha­va ge­tir­di. Genç yaşında ünle­nen Go­gol’ün ilk hay­ran­­ları arasında şa­ir Alek­sandr Puş­kin ve eleş­tir­men Vis­sa­ri­on Be­lins­ki de vardı. Mir­go­rod Öyküle­ri ve Pe­ters­burg Öykü­le­­ri, Go­gol’ün Rus ede­bi­yatında­ki ye­ri­ni da­ha da sağ­lam­laş­tır­dı. Çar I. Ni­ko­lay döne­min­de­ki yoz­laşmış bürok­ra­si­yi acımasızca ala­ya alan Müfet­tiş adlı güldü­rüsünün ge­ri­ci basından gördüğü büyük tep­ki üze­ri­ne Rus­ya’dan ay­rılmak zo­run­da ka­lan Go­gol, çe­şit­li ara­lar­la 1842’ye ka­dar Ro­ma’da ya­şadı. Ölü Can­lar adlı ro­manı, serf­lik düze­ni ve dev­let yöne­ti­min­de­ki ada­let­siz­lik­le­riy­le feo­dal Rus­ya’yı yansıtıyor­du. Go­gol’ü ününün do­ru­ğu­na ulaş­tıran yapıtı Ölü Can­lar ol­du. “Rus ede­bi­yatının ba­bası” ola­rak ka­bul edi­len Go­gol, ya­şa­mı­nın son döne­min­de ruh­sal bu­nalım­lar ge­çi­rip 1852’de Mos­­ko­va’da öldü.




bottom of page